Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tamamlanan 369 tesisin toplu açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
3 TANESİ ÖN PLANA ÇIKIYOR: Açılış programımızda tek seferde toplam yatırım değeri 53 milyar TL’yi bulan projeleri hizmete alıyoruz. Aralarında, baraj, atık su ve taşkın koruma tesislerinin yer aldığı 369 farklı tesisin tüm milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Özellikle 3 tanesi ön plana çıkıyor. Temelden yüksekliği 135 metre olan Mersin Pamukluk Barajı’yla toplam 282 milyon metreküp su toplanacak. Projemiz, Mersin’i uzun vadeli içme suyu ihtiyacını karşılama yanında yıllık 182 bin dekar suyla buluşturacak. Ayrıca üreteceği senelik 174 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerjiyle ekonomiye 1 milyar 920 milyon lira katkı yapıyor. Bir diğer önemli projemiz 541 milyon lira yatırım tutarına ve 5 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip Antalya Kapıçay Barajı’dır. Hem yıllık 5 milyon kilovatsaat elektrik üretecek hem de 18 bin 700 dekar araziyi sulayacak bu tesisin ekonomiye katkısı 350 milyon lirayı buluyor. Toplam 457 milyon liralık yatırım rakamıyla hayata geçirdiğimiz Kocaeli İhsaniye Barajımız da ilçemize yıllık 16 milyon metreküp içme suyu temin edeceğiz. İnşallah birazdan bu üç barajımızın açılışını canlı bağlantıyla buradan gerçekleştireceğiz.
ÖNLEM ALMAZSAK ÇIKACAK FATURA DAHA DA KABARIK OLACAK: Su kaynakları üzerindeki baskılar da her geçen gün artıyor. Her yıl artan nüfusu da buna eklemek lazım. Türkiye ile birlikte tüm dünyada nüfus artarken, yer yüzüne düşen yağış miktarında değişim olmuyor. İklim krizi derinleştikçe su miktarı olumsuz etkilenmektedir. Özellikle Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Akdeniz çanağındaki ülkeler iklim değişikliğinin olumsuz yansımalarını daha çok hissediyor. 2 sene önce Marmaris’te 9 bin hektardan fazla alan ciğerlerimizi yaktı. Kastamonu’da sel felaketi yaşadık. Önceki gün Zonguldak’ta meydana gelen heyelanda olumsuzluklar yaşadık. Tüm insanlık olarak, suyu, toprağı, havayı, yeşili mülkü gibi gören anlayışın zararını ödüyoruz. Önlem almazsak çıkacak fatura daha da kabarık olacak. Türkiye olarak tüm süreçlerde öncü rol üstlenerek iklim değişikliği ile mücadele veriyoruz. Sıfır atık projemizle özellikle plastik atık konusunda kalıcı çözümler bulmak için çalışıyoruz. Tarım ve gıda suya en fazla ihtiyaç duyan, suyun vazgeçilmez olduğu sektörlerdir. Ülkemizin gıdasını garanti altına almak suyu koruma altına almaktan geçiyor. Biz yaygın kanaatin aksine su zengini bir ülke değiliz. Su stresi çeken ülkeler grubundadır Türkiye. Zaten sınırlı olan su kaynaklarımızı Irak ve Suriye gibi komşularımızla paylaşmak zorunda kalıyoruz.
SEFERBERLİĞİMİZE KATKI VERMEYE DAVET EDİYORUM: Türkiye’nin boşa harcanacak 1 damla dahi suyu yoktur. Su kaynaklarımızı kirletmek, ihanete eşdeğerdir. İstifademize sunulmuş su kaynaklarında gelecek nesillerin de hakkının olduğunu aklımızdan çıkartmamalıyız. Günlük hayatımızda alacağımız basit tedbirlerle israfın önüne geçebiliriz. 85 milyonun her bir ferdini, ‘bir damla da sen ol’ su verimliliği seferberliğimize katkı vermeye davet ediyorum. Hz. Mevlana bundan 7,5 asır önce şu sözlerle seslenmiştir: “Akıl sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir.” Biz de bu tavsiyeleri rehber edinerek, 21 yılda her alanda olduğu gibi tarım ve su alanında da tarihi adımlar attık.
BAŞKA ÜLKELERE HAK OLAN TÜRKİYE’YE LÜKS DEĞİLDİR: Tesis sayısı 1086’yı geçti. 1 trilyon 260 milyar TL’lik yatırım yaptık. Toplam 1240 tesisimizde 50 milyar m3 suyu depoladık. Yaklaşık 23 milyon dekar alanı sulamaya açtık. 1733 adet sulama tesisini tamamladık. Sulamaya açılan alanlardan yılda 173 milyar TL zirai gelir artışı sağladık. 68 milyon dekar arazide toplulaştırma çalışması gerçekleştirdik. Hidroelektrik projelerimizde 625 adet hidroelektrik santrali hizmete aldık. Elektrik üretim kapasitemizi 112 milyar kW/s’e çıkarttık. 316 adet içme suyu ve 24 adet atık su tesisini hizmete sunduk. Yıllık 3,1 milyar metreküp içme ve kullanma suyu temin ettik. 120 adet yer altı depolaması ve suni besleme sistemini tamamladık. Önümüzdeki dönemde su kaynaklarımız başta olmak üzere, imkanlardan en doğru şekilde istifade etmeyi sürdüreceğiz. Başka ülkelere hak olan Türkiye’ye lüks değildir. Su kaynaklarımız varsa bunları farklı alanlarda değerlendireceğiz. Rüzgar ve güneş enerjisinden de azami derecede istifade edeceğiz.
ENFLASYONUN ATEŞİ DE DÜŞMEYE BAŞLADI: TÜİK tarafından bugün açıklanan ekim ayına ilişkin işgücü istatistikleri doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İşsizlik oranı yüzde 8,5’e düştü. Bu rakamlarla işsizlik oranında Kasım 2012’den beri en düşük seviyeyi yakalamış olduk. Enflasyonun ateşi de düşmeye başladı. Aldığımız tedbirlerin pozitif etkileri piyasada daha fazla hissediliyor. Önümüzdeki aylardan itibaren çok daha iyi oranlarla karşılaşacağız. (HABER MERKEZİ)