İngiltere hükümetinin ülkeye ‘yasa dışı’ yollarla giren bazı mültecileri Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya göndermek için 2 yıldır geçirmeye uğraştığı plan Avam Kamarası’nda onaylandı. Kral 3’üncü Charles’ın imzasından sonra plan yasalaşacak.
Başbakan Rishi Sunak, son görüşme öncesi Ruanda’ya ilk uçuşların 10-12 hafta içinde başlayacağını duyurmuştu. Hükümet, Fransa üzerinden Manş Denizi’ni geçerek ülkeye ulaşan botların sayısını bu yolla azaltmayı amaçlıyor. Plan ilk açıklandığı günden bu yana tartışmalara neden oluyor. Kasım ayında Yüksek Mahkeme, planın yasalara aykırı olduğuna hükmetmişti. Bu kararda, mevcut İngiltere yasalarına göre Ruanda’nın güvenlik bir ülke olarak değerlendirilemeyeceği sonucu açıklanıyordu.
YASA, NE GETİRİYOR?
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, hükümet bunun üzerine planı sürdürebilmek için ‘Ruanda’nın Güvenliği’ başlıklı yasa tasarısı hazırladı ve 23 Nisan Salı sabah saatlerine kadar Parlamento bu yeni tasarıyı görüştü. Tasarı daha önce Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası arasında defalarca gidip gelmişti.
Hükümetin planı kapsamında İngiltere’ye ‘yasa dışı’ yollarla giren bazı sığınmacılar Ruanda’ya gönderilebilir ve sığınma başvuruları orada değerlendirilebilir. Başvurusu başarılı olanlara mülteci statüsü verildikten sonra Ruanda’da kalmalarına izin verilebilecek. Başvurusu başarılı olmayanlar, Ruanda’ya başka bir sebeple yerleşmeyi talep edebilir veya ‘güvenli bir diğer üçüncü ülkeye’ sığınma başvurusunda bulunabilir. Planla hiçbir sığınmacı İngiltere’ye geri dönmek için başvuruda bulunamıyor. İngiltere hükümeti, böylece insanları botlarla Manş Denizi’ni geçerek İngiltere’ye gelmekten caydıracağını savunuyor.
RUANDA’YA KAÇ SIĞINMACI GÖNDERİLEBİLİR?
Teknik olarak 1 Ocak 2022’den sonra İngiltere’ye ‘yasa dışı’ yollarla giren herkes, sayı sınırlaması olmaksızın Ruanda’ya gönderilebilecekti. İlk uçuşun Haziran 2022’de yapılması planlanıyordu, ancak yasal itirazların ardından iptal edildi. Henüz hiçbir sığınmacı Ruanda’ya gönderilmedi. Başbakan Rishi Sunak, 22 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında ‘sığınmacıları Ruanda’ya taşıyacak ilk uçağın 10-12 hafta içinde kalkacağını’ söyledi.
Sunak daha önce uçuşların 2024 baharında başlayacağını söylemişti. Bu, haziran sonu veya temmuz başında ilk uçakların kalkabileceği anlamına geliyor. Uçaklarda kaç kişinin bulunacağına dair ayrıntı vermekten kaçınsa da Sunak ‘yaz mevsimi boyunca ve sonrasında ayda birden fazla uçuş’ olacağını belirtti. Başbakan ayrıca hükümetin ‘bir havalimanını beklemeye aldığını’ ve ticari uçakların kullanımı için rezervasyon yaptığını paylaştı.
Sunak, ülkedeki geri gönderme tesis sayısının 2 bin 200’e çıkarıldığını, sürecin hızlı ilerlemesi için 200 eğitimli görevli, 25 mahkeme salonu ve her türlü davaya bakabilecek 150 hakimin hazır olduğunu da ekledi. Başbakan ‘yasa dışı göçmenlere Ruanda’ya kadar eşlik etmeye hazır 500 yüksek eğitimli kişi’ olduğunu ve 300 kişinin daha eğitileceğini de aktardı.
TÜRKİYE ÜZERİNDEN GELENLER ÜÇÜNCÜ SIRADA
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2018’den bu yana ülkeye ‘yasa dışı’ göçte önemli bir yükseliş kaydedildi. 2022’de ülkeye botlarla en çok giriş yapan Arnavutluk vatandaşları oldu. Arnavutluk ile yapılan anlaşma uyarınca İngiltere, ülkeye vizesiz girenleri hızla geri göndermenin yanı sıra İngiliz Sınır Gücü görevlilerini Tiran Havaalanı’nda yasa dışı göçü ve organize suçu engellemek için konuşlandırabiliyor. 2023’te Afganistan ilk sırada yer alırken Türkiye üzerinden gelen göçmenler de üçüncü sıradaydı.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Haziran 2022-Haziran 2023 arasında İngiltere’ye yasal yollarla göç eden kişi sayısı 672 bindi. Bakanlığa göre, pandemi öncesine göre önemli bir artış kaydedilirken Aralık 2022’den sonra düşüş yaşandı. Aralık 2022’de net göç 745 bindi.
YÜKSEK MAHKEME ‘PLAN YASALARA AYKIRI’ DEMİŞTİ
Kasım 2023’te İngiltere’de Yüksek Mahkeme, hükümetin sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planının yasalara aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme sığınmacıları plan kapsamında kendi ülkelerine geri gönderilme riskiyle karşılaşabileceğini söyledi.
Bu durum, İngiltere’nin de taraf olduğu ve işkence ile insanlık dışı muameleyi yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı. Kararda ayrıca Ruanda’nın insan hakları standartlarının altına düştüğü ve geçmişte mültecilere yönelik endişe verici eylemlerde bulunduğu bildirildi. Yargıçlar, 2021’de hükümetin Ruanda’yı ‘yargısız infazlar, gözaltında ölümler, zorla kaybetmeler ve işkence’ nedeniyle eleştirdiğine, 2018’de Ruanda polisinin protestocu mültecilere ateş açtığı bir olaya da dikkat çekti.
PLAN, TARTIŞILMAYA DEVAM EDİYOR
İngiltere Yüksek Mahkemesi kararının ardından hükümet, Ruanda’nın güvenli bir ülke olduğunun yasalarda açıkça belirtilmesi için yeni bir yasa tasarısı hazırladı. Hem Avam Kamarası hem de Lordlar Kamarası’nda onaylanması gereken bu yasa tasarısı, Yüksek Mahkeme kararının sonuçlarından kaçınmak için mahkemelerin İnsan Hakları Yasası’nın önemli bölümlerini göz ardı etmelerini gerektiriyor.
Tasarı bunun yanı sıra mahkemeleri Ruanda’ya sınır dışı edilmenin önünde engel teşkil eden diğer yasaları ya da Mülteci Sözleşmesi gibi uluslararası kuralları göz ardı etmeye zorluyor. Bazı milletvekilleri, uluslararası hukuku çiğnediğine inandıkları için yasayı eleştirirken diğer bazı milletvekilleri de yeterince ileri gitmediğini savunuyor.
Tasarı, bazı Muhafazakar Partili milletvekillerinin itirazlarına rağmen 17 Ocak’ta Avam Kamarası tarafından kabul edildi. Yasa bunun ardından Lordlar ve Avam Kamaraları arasında defalarca gidip geldi. Lordlar Kamarası mevzuatın değiştirilmesi yönünde oy kullansa da milletvekilleri bu değişikliklerin tamamına itiraz etti. Hükümet parlamentoda çoğunluğa sahip olduğu için tasarının bu hafta son aşamasından geçmesi bekleniyor.
Yasanın onaylanması halinde, sığınmacıları destekleyen sivil toplum kuruluşları ‘en kısa sürede’ yasal itirazlarını yeniden başlatmayı planladıklarını açıkladı.
İNGİLTERE VE RUANDA ARASINDA YENİ GÖÇ ANLAŞMASI
İngiltere hükümeti son dönemde Ruanda ile yeni bir göç anlaşması imzaladı. İçişleri Bakanı James Cleverley, anlaşmanın Ruanda’ya gönderilen hiç kimsenin kendi ülkesine geri gönderilme riskiyle karşılaşmayacağını garanti ettiğini söyledi. Anlaşma, yeni bir bağımsız izleme komitesinin Ruanda’nın yükümlülüklerine uymasını sağlayacağını ve İngiliz yargıçların yeni bir temyiz sürecine dahil edileceğini belirtiyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)